TIBBİ BÖLÜMLER

Radyoloji

Radyoloji çeşitli görüntüleme yöntemleri kullanarak hastalıkların tanınmasını ve tedavisini sağlayan bir bilim dalı olup 1895 yılında W. Conrad Röntgen tarafından X ışınlarının keşfi ile kullanılmaya başlandı. Röntgen ışınları keşfinden 2 yıl kadar sonra Osmanlı Devletinde kullanılmaya başlanmış ve Türk hekimler savaş cerrahisinde röntgeni Dünya'da ilk olarak kullanmışlardır. Bundan bir yıl sonra Yüzbaşı Dr.Esat Fevzi tarafından 'Röntgen Şuaatı' adıyla türkçe ilk röntgen kitabı yayınlanmıştır. Ülkemizde genellikle keşfedicisinin ismi ile anılan röntgen filmi ile başlayan serüvene zaman içerisinde teknolojik gelişmelerin ortaya çıkmasıyla yeni cihaz ve tanı yöntemleri eklenmiştir.

Günümüzde X ışınlarını kullanarak görüntü elde eden röntgen cihazları,bilgisayarlı tomografi (BT), mamografi, floroskopi ve anjiyografi cihazları,ses dalgaları ile çalışan ultrasonografi (US) ve büyük bir mıknatıs olan veradyo dalgaları ile çalışan manyetik rezonans görüntüleme (MRG) cihazları hastalıkların tanısında yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu cihazlar ile elde edilen görüntüler hastalıkların tespit edilip tanı konulmasını sağlarken (Tanısal Radyoloji) aynı zamanda bu cihazlar yardımıyla bazı tedavi edici işlemlerin yapılması (Girişimsel Radyoloji) mümkündür. Girişimsel radyoloji, tıbbın hızla ilerleyen bir dalı olup, radyolojinin tedavi edici bölümüdür. Girişimsel radyologlar görüntüleme kılavuzluğunda minimal invaziv yöntemlerle tedaviler yapar ve diğer klinik branşlara birçok konuda yardımcı olurlar.

Radyoloji Bölümü Görüntüleme Cihazları:

  • Manyetik RezonansGörüntüleme
  • Çok Kesitli BilgisayarlıTomografi
  • Dijital Röntgen
  • Ultrasonografi ve Doppler Ultrasonografi
  • Dijital Mamografi
  • Dijital Skopi
  • Kemik Dansitometre
  • PACS (Görüntü saklama ve iletişim sistemi)
  • Panoromik Röntgen

MANYETİK REZONANS GÖRÜNTÜLEME (MRG):

Mıknatıs yardımıyla oluşturulan manyetik alan içindeki canlı vücut bölümlerinden radyofrekans (RF) dalgaları ile gönderilen enerji yansımalarının bilgisayar yardımıyla görüntü haline dönüştürülmesidir. Dokudaki hidrojen (H+) atomlarının yoğunluğuna ve hareketine göre görüntü oluşur. Bölümümüzde 1,5-Tesla GE SIGNA explorer cihazı bulunmaktadir. Bu cihaz ile 7 gün 24 saat çekim yapılmaktadır.

MRG Radyasyon içermemekte olup hastaya mevcut bilinen herhangi bir zararı bulunmamaktadır.MRG tetkik süresi inceleme yapılan bölgeye, bölge sayısına, konulan ön tanıya göre değişiklikgösterip 5 dk. ile 45 dk. arasında değişmektedir. Ayrıca gerek görülen bazı durumlarda görüntü kalitesini iyileştirmek ve mevcut lezyonu belirginleştirmek için inceleme esnasında toplar damardan kontrast madde verilerek kontrastlı çekim yapılır.

MRG yumuşakdoku çözünürlülüğü en yüksek görüntüleme yöntemi olması nedeniyle özellikle yumuşak dokuların görüntülemesinde kullanılır. Sporcu yaralanmalarında, kas iskelet sistemi, özellikle menisküs hasarı, bel fıtığı gibi rahatsızlıkların tespitinde ve nörolojik hastalıkların değerlendirilmesinde sıkça kullanılmaktadır. Rutinde sıklıkla kullanılan beyin, boyun, omurga, toraks,batın, kas-iskelet gibi MRG tekiklerinin yanı sıra kardiyak MRG, prostat MRG, difüzyon MRG, perfüzyon MRG, fonksiyone MRG ve MR spektroskopi gibi ileri MR görüntüleme tetkikleri yapılabilmektedir. MR anjiyografi ile gerek kontrastlı, gerekse kontrast madde kullanmadanvücut damarlarının görüntülenmesi mümkündür. Kardiyak MR kalp zarının, kalp odacıklarının, kapaklarının, kalp adalesinin,kalpten çıkan büyük atardamarların yapısını ve bazı koroner arter hastalıklarını son derece kolay veherhangi bir ilaç veya işlem yapma gereksinimi olmadan ortaya koyan görüntüleme yöntemidir.

MRG’nin canlı organizma üzerinde şu ana kadar kanıtlanmış herhangi bir zararı yoktur. Buna gebeler de dahildir. Ancak yine de organ gelişiminin gerçekleştiği gebeliğinilk üç ayında MRG çekimi önerilmez. Mutlak tıbbi gereklilik halinde ise hasta bilgilendirilerek çekim yapılabilir. MRG için ekstra bir hazırlığa gerekyoktur. Hastanın, MRG çekimi öncesinde, tıbbi geçmişi ile ilgili bir form doldurması ve imzalaması gerekmektedir. Ayrıca MRG odasına girmeden önce manyetik alandan etkilenebilecek saat, kredi kartı, cep telefonu, anahtar, kolye, küpe, metal eşya vb. malzemelerin çıkarılarak soyunma odalarında bırakılması zorunludur.

MRG de en küçük bir hareketin MR görüntülerinde bozulmaya yol açması nedeniyle hastanın tetkik süresi boyunca hareketsiz kalması gereklidir.

En önemli dezavantajı ise güçlü manyetik alanı nedeniyle kalp pili, nörostimulatör, koklear implant, göz içindeki manyetikyabancı cisimler ve eski ferromanyetik intrakraniyal anevrizma kliplerinin varlığında incelemenin yapılamamasıdır. Vücudunda mıknatıs ya da yabancı cisim bulunan, metal protez taşıyan, kalp pili kullanan, ateşli silah yaralanması geçirmiş olan kişilerin tetkik öncesi MRG teknisyenini bu konuda bilgilendirmesi hayati önem taşır. Kapalı yer korkusu (klostrofobi) olan hastalar MRG cihazının tüneline giremezler. Kapalı yer korkusu olan hastalarda,küçük çocuk ve bebeklerde ve çekim odasında hareketsiz kalamayacak hastalarda MRG uyumlu anestezi cihazları yardımıyla güvenli ve kaliteli bir çekim yapılabilmektedir.

BİLGİSAYARLI TOMOGRAFİ (BT):

Bilgisayarlı tomografi x-ışını kullanılarak vücudun incelenen bölgesinin kesitsel görüntüsünü oluşturmaya yönelik radyolojik teşhis yöntemidir. BT’nin temeli röntgen ışınlarına dayanır. Bir vücut bölgesinin değişik açılardan çok sayıda iki boyutlu X ışını görüntüleri alınarak o bölgenin iç yapısının iki ve üç boyutlu görüntüsü elde edilir. BT tetkiki sırasında hasta BT cihazının masasında hareket etmeksizin yatar. X-ışını kaynağı incelenecek hasta etrafında 360 derecelik bir dönüş hareketi gerçekleştirirken x-ışını demetinin vücudu geçen kısmı detektörler tarafından saptanarak elde edilen veriler bir bilgisayar yardımıyla işlenir ve görüntüler oluşturulur. Oluşturulan dijital görüntüler bilgisayar ekranından izlenebilir.Ayrıca görüntüler film veya CD’ye aktarılabileceği gibi gerektiğinde tekrar bilgisayar ekranına getirmek üzere PACS’ta kalıcı olarak depolanır. Yapılacak incelemenin türüne bağlı olarak hastaya kol damarlarından kontrast madde enjekte edilebileceği gibi kontrast madde içmesi de istenebilir. Kontrast maddeler iyot içerdiği için bazı kişilerde allerjik reaksiyonlara nedenolabilir. Hastanın inceleme öncesinde teknisyen ya da radyoloğa butür maddelere karşı daha önce allerjik bir reaksiyon gösterip göstermediğini ve eğer varsa başka maddelere karşı allerjisini bildirmesi gerekir.

BT X ışını kullanıldığından radyasyon riski mevcuttur. X ışınları anne karnındaki bebeğe zarar verebileceğinden hamilelik şüphesi olan hastalar inceleme başlamadan evvel bu konuda teknisyene bilgi vermelidir. Hasta güvenliği için yeni teknoloji (multislice çok kesitli) cihazlar radyasyon dozu mümkün olduğunca en aza indirgenerek görüntü elde edilmektedir.

Gelişen teknolojinin sunduğu çok kesitli BT cihazları ile tetkikin hızı artmış ve cihazın oluşturduğu görüntülerin kesit kalınlıkları incelmiştir. Tek bir nefes tutma süresi olan 15-20 saniyede tüm vücut bölgesi 0,5 mm’lik dilimler halinde görüntülenmekte; aralıksız alınan kesitlerin bilgisayarda işlenmesiyle farklı planlarda kesitler, 3 boyutlu anatomi ve detay ortaya konabilmektedir. Tetkik hızının artışı sayesinde batın ve akciğer gibi nefes tutma gerektiren incelemelerde nefes tutma süresi kısalmaktadır. Kolay ulaşılabilir olması ve tetkik süresinin kısalığı nedeniyle radyolojide en çok kullanılan tanı yöntemlerinden biridir.

Kısa sürede vücudun tüm bölgesini çok kesitli olarak görüntüleyebilmesinden dolayı özellikle travma hastalarında kırık ve organ yaralanmasında tercih edilir. Felç geçiren hastalarda tedaviye başlamadan önce beyin kanamasının var olup olmadığı BT ile ortaya konur. Hızlı gelişen solunum problemlerinde akciğer damar tıkanıklığını göstermede, ani gelişen dolaşım sistemi problemlerini ortaya koymada ve apandisit (Erişkin hastada altın standart yöntem) gibi karın ağrılarının sebebini göstermede ve cerrahi sonrası gelişen komplikasyonların tanısında çokdeğerli bilgiler vermektedir.

Akciğer kanseri en sık görülen ve en sık ölüme yol açan kanserdir. Akciğer tomografisi tümörün varlığının ve çevre yapılar ile olan ilşikisinin ortaya konması, lenfbezi büyümesi, tümörün diğer organlara yayılımının gösterilmesinde çok etkin vedeğerli bir tanı metodudur. Kalın barsak, mide, ve pankreas kanseri gibi türlerde BT ile kanserin varlığı, yakın ve uzak organlara yayılımı kolaylıkla tespit edilebilmektedir. Kanser yayılımı ve evresi hakkında elde edilecek bilgiler doktorları kansere yönelik uygulanacak tedavi konusunda yönlendici olarak yardımcı olur. Özellikle BT ile sanal endoskopi ve sanal kolonoskopi ile kolonoskopi gibi hastayı rahatsız edici işlemlerin alternatifi olarak giderek artan sıklıkla kullanılmaktadır.

Koroner BT anjiyografiçok kesitli BT cihazı ile hiçbir ön hazırlık gerektirmeden,katetersiz ve yalnızca bir nefes tutulum süresinde kalp damarlarıgörüntülenebilmektedir. Koroner BTAnjiyografi klasik anjiyografiye göre daha kolay ve daha hızlı yapılabilen vekansız ve ağrısız gerçekleştirilebildiğinden, görüntüleme alanında çığır açanyeni bir tanı yöntemdir.

RÖNTGEN:

X ışını kullanılarak yapılan tetkiklerdir. Hastanemizde iki adet dijital röntgen cihazı bulunmaktadır. Çekilen görüntüler dijital olup hastanemizde DICOM formatında PACS sistemi üzerinden anında poliklinikte görüntülenebilmektedir.

Akciğer grafisi ve telekardiyografi: Akciğer, kalp ve diğer göğüs yapıları değerlendirilir.

Vertebra grafileri: Omurga kemik yapılarının degerlendirilmesi icin çekilir.

Kemik ve eklem grafileri: Kemikkırıkları, kitle veya romatizmal hastalıklar gibi durumlarda kemikleri ve eklemleri değerlendirmek icin yapılan tetkiklerdi

Ekstremite grafileri: Kol ve bacak kemiklerini değerlendirmek için istenir.

Kafa grafileri: Kafa ve yüzkemik kemiklerini değerlendirmek için sıklıkla travma hastalarına çekilir.

Paranazal sinüs grafileri:Sinus yapilarinin degerlendirilmesi ve sinuzit tanisi icin uygulanan tetkikdir.

Direkt üriner sistem grafisi: Üriner sistem taşlarını değerlendirmek icin kullanılır.

Ayakta direkt batın grafisi:Barsak tıkanması ve perforasyon tanısını koymak için ilk başvurulan tetkiktir.

FLOROSKOPİ:

Skopi de denilen Floroskopi, floroskop adı verilen cihaz yardımı ile hastanın gerçek zamanlı (canlı) görüntülerinin alınması için kullanılan tıbbi görüntüleme tekniğidir. X ışını kullanılır.

ULTRASON (US):

Ultrason için X ışını değil, ses dalgaları kullanılır. Cihazın gezici kısmından (prob) insan kulağının duyamayacağı kadar yüksek frekanslı(2-15 MHz) ses dalgaları çıkar. Bu dalgalar vucudun içinde değişik yoğunluktaki ortamlardan geçerken geri yansır. Bu geri yansımalar prob dediğimiz kısım tarafından toplanır ve cihazın bilgisayarına gönderilerek görüntü haline getirilir. Ses dalgaları X ışını içermediğinden radyasyon etkisi yoktur. İnsanlar üzerinde bilinen zararlı etkisi olmadığı için aşırıya kaçmamak kaydıyla (ilerleyen zamanlarda zararlı etkileri tespit edilebilir ihtimaline karşı) güvenle tekrarlanabilir. Uygulamanın kolay ve zararsız olması nedeni ile iç organların görüntülenmesinde ve hastalıkların tanınmasında sık olarak uygulanmaktadır.

Ultrason cihazı ses dalgalarını geçirip iyi iletmediği için hava veya gaz ihtiva eden organları ve kemik yapıları görüntüleyemez. Ultrasonen sık batında karaciğer, dalak, safra kesesi, safra yolları, pankreas, böbrek,mesane, uterus, yumurtalıklar ve prostat incelemesi için kullanılır. Özellikle karın ağrısı sebebiyle, safra kesesi ve safra yolları ile genitoüriner hastalıkların değerlendirilmesinde ilk görüntüleme yöntemi olarak kullanılmaktadır. İkinci en sık kullanım alanı gebelik ve jinekolojik hastalıklardır. Ultrason gebelikte bebeğin gelişiminin normal olup olmadığını anlamak için kullanılan en iyi yöntemdir. Ultrasonun bebek üzerinde şimdiye kadar kanıtlanmış bir yan etkisi bildirilmemiştir. Bu nedenle gebelikte ultrasonografi güvenle kullanılabilir. Gebelikte ultrasonun en önemli dezavantajı bebek anormalliklerin tamamını gösterememesidir. Bunun dışında, boyun,tiroid bezi, tükrük bezleri, meme, kaslar ve eklemler, penis ve testisler veyüzeyel yumuşak dokuların değerlendirilmesinde güvenilir bir tanı yöntemidir.

Bölümümüzde 1 adet TOSHIBA xario ve 1 adet Mindray DC 8 ultrason ve Doppler ultrason cihazı bulunmaktadir.

DOPPLER ULTRASON:

Karıştırılabilmekte olup günümüz teknolojisinde ultrason cihazlarının hemen hepsi doppler özellikleri bulundurmaktadır. Doppler veya renkli doppler için ayrı bir cihaz gerekmemektedir. Renkli Doppler US kan akımını renk ile kodlayarak, damarlar içindeki kan akımının varlığını, akımın yönünü ve hızını gösteren yeni bir US tekniğidir. Atardamar ve toplardamar hastalıklarının teşhisinde ve vücut içinde tespit edilen kitlelerin kanlanmasının değerlendirilmesinde kullanılmaktadır. Özellikle damar tıkanıklığı ve varis gibi damar hastalıklarının tanınmasında kullanımı kolay ve iyi yapıldığı takdirde güvenilir bir tanıyöntemidir.

MAMOGRAFİ:

Mamografi bir tür röntgen filmi olup X ışını kullanılır. Meme kanseri taranmasında kullanılan en etkin görüntüleme yöntemidir. Meme kanseri kadınlarda en sık görülen kanser türü olup erken teşhis çok önemlidir. Memede, muayene ile saptanamayacak kadar küçük kanserlerin tespit edilmesi amacıyla yapılan mamografitetkiki ile meme kanserinin erken teşhisi mümkündür.

Amerikan Kanser Enstitüsü,Dünya Sağlık Örgütü ve Türk Radyoloji Derneği 40 yaş üzerindeki kadınların, heryıl mamografi çektirmesini önermektedir. 40 yaşından önce rutin mamografi çekimi ise yüksek riskli hastalar dışında önerilmemektedir. Çünkü genç-süt bezinden yoğun meme dokusu nedeniyle iyi görüntü alınanamaktadır

Çekim sırasında memelerin cihaz üzerinde bulunan iki plaka arasında sıkıştırılması gerekmektedir. Bu sayede meme dokusunun üst üste gelmesi önlenerek, kitlelerin ortaya çıkması sağlanır. Bu sıkıştırma görüntü kalitesini arttırırken inceleme sırasında maruz kalınacak ışın dozunu da azaltır.

Mamografinin memelerdeki şişliğin ve hassasiyetin en az olduğu dönem olan adetin 7. ile 14.günleri arasında çekilmesi önerilmektedir. Ter, parfüm, deodorant, pudra vb.kalıntılar yanıltıcı sonuç verebileceğinden mamografi çektirmeden önce duşalınması ve bu tür maddelerin kullanılmaması önerilmektedir.

KEMİK MİNERAL YOĞUNLUĞU TESTİ (KEMİK DANSİTOMETRESİ =DXA ):

X ışını kullanılan bir yöntemdir. Kullanılan radyasyon miktarı bir akciğer filminin onda biri gibi aşırı derecede düşüktür. Kemik yapısının önemli kısmını kalsiyum ve fosfor gibi mineraller oluşturur. Kemik dansitometri tarama, kemik mineral yoğunluğunu ölçmek ve kemik mineral yoğunluğu kaybını değerlendirmek amacıyla yapılan bir testtir. Kemik yoğunluğu (dansitesi) ölçüm yöntemlerindeki amaç, kemiğin bu mineral kısmının, miktarsal oranınıbelirlemektir. Kemikteki minerallerin kaybı ne kadar fazla ise, yoğunluk okadar düşük ölçülür, bu durumda kemik mineral yoğunluğu azalmış yani kemik erimesi (osteoporoz) meydana gelmiş şeklinde yorum yapılır. Bu test, kemiklerde kalsiyum kaybı sonucu gelişen osteoporoz tanısı için kullanılır.

Kemik Mineral Yoğunluğu Testi Ne için yapılır ?

Kemik mineral yoğunluğu testi genellikle menopoz sonrası kadınları etkileyen, ancak erkeklerde ve çocuklarda nadiren olsa da ortaya çıkabilen, osteoporozu teşhis etmek için kullanılır. Kemik mineral yoğunluğu testi ile kişilerin kırıkgelişme riski de değerlendirilebilir.

Kemik yoğunluğu ölçümü kimlere yapılır?

  • Menopoz sonrası kadınlara
  • Kemik yoğunluk kaybı ile birlikte seyreden hastalıkları olan hastalara
  • Menopoz öncesi dönemde osteoporoz açısından yüksek risk taşıyan kadınlara
  • Cerrahi olarak menapoza giren (her iki yumurtalığı alınan) kadınlara
  • Menopoz sonrası risk faktörleri taşıyan kadınlara
  • Ailede osteoporoz öyküsü bulunanlara
  • Yılda 2,5 cm. den fazla boy kısalması olanlara
  • 65 yaştan büyük olanlara
  • Kalsiyumdan fakir beslenenlere
  • Röntgen filminde kemik yoğunluğunda azalma saptananlara
  • 1 aydan uzun süren hareketsizkalmak zorunda olanlara

Kemik yoğunluğu ölçümü için bir hazırlık gerekmez. 24 saat önceden kalsiyum içeren yiyecekler almamaya çalışın. Metal düğme, fermuar gibi kısımlar içermeyen hafif ve rahat giysiler giymeye çalışın. Eğer yakın zamanda (son 1 hafta içinde) baryumlu inceleme (ağız yoluyla alınan), radyoizotop tarama ya da bilgisayarlı tomografide kontrast kullanımı gibi bir uygulama yapıldıysa bunu doktorunuza bildiriniz. Bu durumda kemik dansitometri incelemesi için 10 ya da 14 gün beklemeniz istenebilir.

Eğer hamile iseniz ya da hamile olma olasılığınız varsa doktorunuza ya da ilgili teknisyene lütfen bildiriniz

Kemik yoğunluğu ölçümü ne sıklıkta yapılmalıdır?

Osteoporozun derecesine ve verilen tedaviye göre değişmekle birlikte menopozdaki yüksek riskli hastalarda 2 yılda bir, düşük riskli hastalarda 5 yılda bir omurga ve kalça kemik yoğunluğu ölçümü yapılmalıdır. Kemik erimesinin şiddetine ve uygulanan tedaviye göre tekrarlama sıklığı hekiminiz tarafından size belirtilecektir.

GİRİŞİMSEL RADYOLOJİK İŞLEMLER:

Girişimsel radyoloji ise son yıllarda hızlı ilerleme kaydeden bir yan dal olup,radyolojinin tedavi edici bölümüdür.Günümüzde hastaya ve işlem yapılan dokuya en az zarar veren, hastanede kalış süresini kısaltan, bakımı kolay, genel anestezi ihtiyacı olmadangerçekleştirilebilen, komplikasyon (hastanın yada doktorun elinde olmadangelişen, istenmeyen yan etki) oranı ve maliyeti düşük yeni tedavi yöntemlerihızla uygulamaya girmektedir. Girişimsel radyoloji, bu prensiplere uygun birşekilde geliştirilmiş, temelleri 60’lı yıllara dayanan, birçok farklıhastalıkta ameliyatsız tedavilerin yapılmasına olanak sağlayan yeni bir yan dal olup Radyoloji Bilim Dalı bünyesinde girişimsel radyologlar tarafından uygulanmaktadır. Girişimsel Radyoloji’de amaç görüntüleme yöntemleri olan ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi,anjiyografi, floroskopi ve manyetik rezonans görüntüleme kılavuzluğunda ciltten girerek damarların içinden veya başka çok farklı damar dışı yollardan milimetrik, ince materyaller ile hastalığa ulaşarak tedaviyi ameliyatsız birşekilde gerçekleştirmektir. Girişimsel radyolojik tedavilerin çeşitliliği sonzamanlarda hızla artmakta ve teknolojinin gelişmesine paralel olarak ortaya çıkan yeni teknikler birçok hastalığın girişimsel yöntemlerle tedavisini mümkün kılmaktadır.

Nonvasküler (damar dışı organlarla ilgili) girişimsel işlemlerden en sık yapılanı iğne (ince iğne ve tru cut) biyopsi işlemleridir. Birçok hastalığın ve tümör şüphesinin kesin tanıya ulaşabilmesi için biyopsiye ihtiyaçduyulmakta ve günümüzde biyopsilerin büyük çoğunluğu ameliyatsız olarak sadece ince iğnelerle alınabilmektedir. İğne biyopsileri, görüntüleme kılavuzluğunda ince bir iğnenin ciltten herhangi bir kesi yapmadan girilerek biyopsi alınacak dokuya kadar güvenle, görerek ilerletilmesini ve buradan patolojik inceleme için hücre, doku ya da sıvı örneği alınmasını sağlar. Görüntüleme kılavuzluğunda sıklıkla ultrason ve tomografi cihazları kullanılır. Girişimsel radyolojide körlemesine biyopsi yapılmaz.

PACS (Görüntü Arşivleme ve İletişim Sistemi):

MRG, BT, röntgen, mamografi, floroskopi, anjiyografi ve nükleer tıp cihazlarında çekilen hasta görüntülerinin kalıcı olarak saklanması,istenildiğinde geri çağrılması, istenilen bilgisayar ve alanlarda dağıtımı vesunumu için kullanılan yazılım ya da ağlara PACS adı verilir. Genellikle bu özellik ultrasonlarda ve dopllerde kullanılmaz. Medikal görüntülerin saklanması için en çok kullanılan format DICOM (Digital Imagingand Communications in Medicine) formatıdır. PACS sistemlerinin iki temel kullanım alanı vardır. Bunlardan birincisi röntgen filmi basımını ve ciddi depolama alanı gerektiren film arşivlerini ortadan kaldırmaktır. Aynı sağlık merkezinde çekilen görüntülere anında erişim imkanı olması PACS'ın filmarşivlerine olan bir diğer üstünlüğüdür. İkincisi ise görüntülere uzaktaner işimin sağlanmasıdır. PACS sağlık merkezi dışından görüntülere erişebilmeyi ve raporlayabilmeyi mümkün hale getirmiştir. Teleradyoloji sistemleri sayesinde dünyanın diğer ucundan görüntülere ve bilgiye ulaşmak mümkün hale gelmektedir. Hastanemizde son sistem PACS mevcut olup görüntüleriniz güvenle saklanmakta ve depolanmaktadır.

INTERVENTIONAL RADIOLOGICAL PROCESSES:

Interventional radiology, on the other hand, is a sub-branch that has made rapid progress in recent years and is the therapeutic part of radiology. Today, it causes the least damage to the patient and the treated tissue, shortens the hospital stay, is easy to maintain, can be performed without the need for general anesthesia, and complications (developing without the help of the patient or the doctor, New treatment methods with low rate of undesirable side effects and low cost are being implemented rapidly. Interventional radiology is a new sub-branch developed in accordance with these principles, based on the 60s, allowing non-surgical treatments for many different diseases, and is applied by interventional radiologists within the Radiology Department. The aim in Interventional Radiology is to perform the treatment in a non-surgical manner by reaching the disease with millimetric, thin materials through the vessels or other very different extravascular means, by entering the skin under the guidance of ultrasonography, computed tomography, angiography, fluoroscopy and magnetic resonance imaging, which are imaging methods. The variety of interventional radiological treatments has been increasing rapidly recently and new techniques emerging in parallel with the development of technology make it possible to treat many diseases with interventional methods.

Needle (fine needle and tru cut) biopsy procedures are the most common nonvascular interventional procedures. Biopsy is needed for many diseases and tumor suspects to reach a definitive diagnosis, and nowadays the vast majority of biopsies can be taken only with fine needles without surgery. Needle biopsies allow a thin needle to be inserted through the skin without making any incisions, and advanced visually to the tissue to be biopsied, and a cell, tissue or fluid sample is taken from there for pathological examination. Ultrasound and tomography devices are often used for imaging guidance. Blind biopsy is not performed in interventional radiology.

PACS (Image Archiving and Communication System):

The software or networks used for the permanent storage of patient images taken in MRI, CT, x-ray, mammography, fluoroscopy, angiography and nuclear medicine devices, for recalling when requested, distribution and presentation in desired computers and areas are called PACS. Generally, this feature is not used in ultrasounds and dopplers. The most used format for storing medical images is DICOM (Digital Imaging and Communications in Medicine) format. PACS systems have two main uses. The first of these is to eliminate X-ray film printing and film archives that require serious storage space. Having instant access to the images taken in the same health center is another advantage of PACS over film archives. The second is to provide remote work to the images. PACS has made it possible to access and report images from outside the health center. Thanks to teleradiology systems, it is possible to access images and information from the other end of the world. Our hospital has the latest system PACS and your images are safely stored and stored.

-Son Güncelleme:27.03.2022

Bölüm Doktorlarımız